SİVRİSİNEKLERLE MÜCADELE/İLAÇLAMA YÖNTEMLERİ

Sivrisinekle mücadelede başarı elde edebilmek için entegre mücadele yöntemi, yani kültürel, mekanik, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerinin tamamı belirli bir plan ve disiplin içinde uygulanması şarttır. Mücadele yöntemleri aşağıda verilmiştir.

Sivrisineklerle Kültürel Mücadele

Bu mücadele şekli sivrisinek mücadelesinde birinci adımı oluşturmaktadır. Okullar, camiler, askeri kuruluşlar ve medya aracılığı ile sivrisineklerin biyolojisi, tehlikeleri ve mücadele yöntemleri hakkında halkın ve ilaçlamada çalışan personelin bilgilendirilmesidir. Şunu unutmamak gerekir ki hiçbir mücadele halk desteği olmadan başarıya ulaşamaz.

Sivrisineklerle Mekanik (Fiziksel) Mücadele

Bu mücadelenin amacı, sivrisinek jitlerinin ve ergin habitadların ıslahı ve ortadan kaldırılmasıdır. Mekanik mücadele kapsamında, su birikintilerinin ortadan kaldırılması, bataklıkların ıslahı ve kurutulması, dere göl ve havuz kenarındaki otların temizlenmesi, su depolarının üstlerinin kapatılması, sulama kanallarının üstlerinin kapatılması ve durgun su oluşumunun önlenmesi, drenaj kanalları, su kuyuları, fosseptikler, havuzlarda ıslah çalışmaları, evlerde ve depolarda tel kafes, perde, cibinlik gibi önlemlerin alınması, vücudun açık kalan bölgelerine uzaklaştırıcı kremlerin sürülmesi vb. uygulamalar yer alır.

Sivrisineklerle Biyolojik Mücadele

Sivrisineklerin larva ve ergin dönemlerinde birçok doğal düşmanları vardır. Bunlar;

Larva döneminde : Plecoptera (taş sinekleri), odonata (su bakterileri), balıklar (gambusia türü) etkilidir.

Ergin döneminde : Kuş, kurbağa, kertenkele vb.

Sivrisineklerle Kimyasal Mücadele / İlaçlama

İnsektisitlerin kullanımı ile yapılan kimyasal mücadele / ilaçlama yöntemi 4 şekilde uygulanmaktadır.

Kapalı Alan Kalıcı Uygulaması

Bu uygulamada, ilaçlama yapılan yerde uzun süre kalarak etki gösteren insektisitler boş (içinde insan ve hayvan olmayan) kapalı alanlara püskürtülür. Bu tür insektisit uygulaması daha çok sıtma taşınmasının önlenmesi amacıyla uygulanır. Sivrisineklerin üreme alanlarına etkisi yoktur. Kalıcı insektisit uygulaması, hem ortamdaki sivrisinekleri öldürerek hem de ölmeyenlerin ömürlerini kısaltarak etkili olur.

Hedef alan : Sivrisinek ilaçlaması yapılırken insanlar ve evcil hayvanlar bulunmamak kaydıyla kapalı alanlardaki tüm duvarlar, tavanlar, oturma ve yatak odaları, hayvan barınakları hedef alanlardır. İlaçlama yapılırken çamur vb. malzemeyle kaplı gözenekli duvarlar, yağlı boyalar ve alkali temizleme ürünleri gibi faktörlerin kalıcı etkiyi azaltabileceği unutulmamalıdır.
Uygulama yöntemi : Sivrisinek ilaçlamasında sıklıkla elle kullanılan basınçlı püskürtme cihazları kullanılır. Genelde suda dağılabilir toz ve emülsiyon konsantre fomülasyonlu insektisitler tercih edilmelidir.
Uygulama sıklığı : Sivrisinek ilaçlama periyodu, insektisitin kalıcı etki süresine, uygulama dozuna, uygulama yüzeyinin özelliğine, sivrisineğin biyolojik aktivitesine, sıtma taşınma mevsimine ve iklim koşullarına göre değişir. Kalıcı insektisit uygulaması, sıtma taşınma mevsiminde hemen önce yapılmalıdır. Fakat yüzeylerin yıkanması, badana yapılması, islenmesi vb. durumlarda uygulama tekrarlanabilir.
Önlemler : Sivrisinek ilaçlaması yapan işçilerin, halkın ve evcil hayvanların uygulama sırasında kaza sonucu veya ilaçlara uzun süre temas etmeleri ile oluşabilecek zehirlenmelere karşı gerekli tedbirler mutlaka alınmalıdır.

Açık Alan İnsektisit Uygulaması

Çok pahalı ve etkinliği az olması sebebiyle nadiren başvurulması gereken bir yoldur.

Hedef alan : Ekzofilik sivrisinekler hedefleniyorsa bulunmaları muhtemel açık alanlara ilaçlama yapılır. Endofilik sivrisinekler hedefleniyorsa açık ve kapalı alan ilaçlamaları birlikte uygulanmalıdır.
Uygulama yöntemi : Sivrisinek ilaçlaması yapılırken soğuk sistem (ULV, ultra low volume) ve sıcak sisleme (termal fog) cihazları kullanılır. Mümkünse ilaçlama sivrisineklerin uçma saatleri olan sabahın erken saatleri ve akşamın ilk saatlerinde yapılmalıdır. Genelde motorlu taşıtlara monte edilmiş cihazlar kullanılır. Bilinen lokal bir alanda uygulama yapılacaksa el tipi cihazlar da kullanılabilir.
Uygulama sıklığı : Kalıcılık söz konusu olmadığından sıtma salgılarında günlük uygulama tavsiye edilir. Sıtma naklinin yüksek olduğu dönemlerde ise açık ve kapalı alan ilaçlamaları 1 hafta arayla tekrarlanması daha çok uygulanmaktadır.
Önlemler :İlaçlama çalışanlarının solunum ve deri yoluyla insektisitlere maruz kalmamaları ve diğer insanlar ve evcil hayvanların insektisitlerle doğrudan temas etmemeleri için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Larva Mücadelesi

Sıtma kontrol programlarında, larva mücadelesi çok önemli bir yer tutar. Kapalı alanlarda kalıcı insektisit uygulamasıyla sıtma naklinin önlenemediği, larva üreme alanlarının iyi bilindiği bölgelerde oldukça etkili bir yöntemdir. İyi bir mekanik mücadele ve çevre düzenlemesi ile larva mücadelesine gerek bile kalmayacakken bugün için mekanik mücadele pahalı ve güç bir yöntem olduğundan larva mücadelesi sıklıkla kullanılan ve başarılı sonuçlar alınan bir yöntem durumundadır.

Hedef alan : Sivrisinek ilaçlaması yapılırken, öncelikle taşıyıcı sivrisineklerin üreme yerleri belirlenmeli ve üreme yerinin tipi, uygulama yapılabilirliği ve kâr zarar hesabı göz önünde bulundurularak uygulama yapılacak hedef alanlar seçilmelidir.
Uygulama yöntemi : Sivrisinek ilaçlamasında genelde sıvı ilaçlarla kapalı alan ilaçlamasında kullanılan elle kullanılan püskürtücüler kullanılır. Bazı uygulama alanları için özel cihazlarla veya doğrudan elle uygulanan granül formülasyonlar daha uygundur.
Uygulama sıklığı : Genellikle kimyasal larvasitlerin uygulama peryodu 10-14 gün arasındadır. Bu süre durgun, temiz sularda ve dozun arttırılmasıyla uzatılabilir. Böcek gelişim düzenleyicileri için ortalama ayda bir, bakteriyel insektisitler içinse haftada bir ilaçlama yapılır.
Önlemler : Sivrisinek ilaçlaması yapılırken daima önerilen dozlar kullanılmalı, uygulanan suların insanlar, evcil ve vahşi hayvanlar tarafından kullanılabileceği ve çevreye verebilecek zararlar asla unutulmamalıdır.

Ev İçi Kişisel Mücadele

Bu kapsamda evlerde ve diğer kapalı alanlarda kullanılan ilaçlı cibinliklerden, sivrisinek kangallarından, ısıyla buharlaşan mat ve likitlerden, aerosollerden ve tuzak yemlerden kullanılmaktadır.

SİVRİSİNEKLERİN PATOJENİK (HASTALIK YAPMA) ÖZELLİKLERİ

Sivrisinekler nem, koku, sıcaklık ve gaz detektörleriyle yüklüdür. Ön ayaklarında bulunan ısı algılayıcıları sayesinde ısı dalgalarına doğru çekilir. Onları çeken başka bir şey de karbondioksittir. Böylece kapkaranlık bir odada bile onların sizi bulamaması mümkün olmaz.

Sivrisinek cilde en yakın olan damarı tespit ettikten sonra alt ve üst çene yardımıyla altı bıçaktan oluşan kesme sistemiyle deriyi derinlemesine keser. Kan emmeden önce bölgeye kendi vücutlarında bulundurdukları tükürüğü salgılar. Bu bıçaklardan birinden akıtılan sıvı dokuları uyuştururken aynı zamanda kanın pıhtılaşmasını engelleyerek kanın dişi sivrisineğin karnına doluşunu devam ettirir.

Daha çok açık yerler yüz, boyun, el, kol, bacak gibi bölgeleri sokar. Burada rastladıkları bir kılcal damar ya da dokular arasına sızan kandan beslenir. 1–2 dakika 2 mm küp kan emerek doyar. Deldikleri bölgede irritasyona, kaşıntı ve kızarıklığa neden olur.

Bazı organizmalarda alerjik reaksiyonların gelişmesine de sebep olabilir. Bu nedenle insanları rahatsız eder, hayvanlarda süt ve yumurta azalmasına sebep olur.

Vektörlükleri biyolojik vektörlüktür. Anofel türü sıtmanın taşınmasında asıl rolü üstlenir. Bundan başka filariyazis, sarı humma, dang ve bazı virütik enfeksiyonların taşınmasını sağlar.

Sivrisinekler kan taşıdıkları için hastalık bulaştırma riskleri vardır. Örneğin sarı humma, fil hastalığı ya da sıtma gibi parazit hastalıklarını taşıyabilir. AIDS'e sebep olan HIV virüsü ise bu canlılarda gelişme ortamı bulamaz. Virüsler sivrisinekler tarafından taşınmaz. Sivrisineğin insanlara taşıdığı ülkemiz ve dünyadaki en önemli hastalık sıtmadır (malaria).