UYUZ BÖCEKLERİYLE MÜCADELE/İLAÇLAMA YÖNTEMLERİ

Tüm giysiler, kişisel eşyalar, çarşaflar yıkanmalı, zemin ve mobilyalar temizlenmelidir. Norveç uyuzu olgularında ise daha fazla temizliğe önem verilmeli, hasta odaları çok iyi temizlenmeli ve ilaçlanmalıdır.

Genel bir kural olarak uyuz tedavisinde hata ile birlikte yaşayan tüm bireyler tedaviye alınmalıdır. Ayrıca kaşıntıya karşı antihistaminikler, sekonder enfeksiyonlara karşı antibiyotik tedavileri uygulanır.

Salgın durumlarında giysiler, yatak, yorgan ve çarşaflar %2'lik temefos veya %1-2'lik lindan tozları ile ilaçlanabilir.

UYUZ BÖCEKLERİNİN PATOJENİK (HASTALIK YAPMA) ÖZELLİKLERİ

Sarcoptes scabei hominis'ın insanlarda meydana getirdiği kaşıntılı hastalığa uyuz (scabies, gale) denmektedir.

Uyuz hastalığı hemen hemen dünyanın tamamında görülür. Ortaya çıkmasında sosyo-ekonomik durum, çevre şartları vb. pek önem taşımaz. Hemen her toplumda ortaya çıkabilmektedir.

Bulaşma insandan insana olur. Hayvanlardaki uyuz etkenleri insanlara nadiren bulaşır. Bu etkenler insanlarda birkaç gün kalır ve kaynak hayvanın uzaklaştırılmasından sonra kısa sürede kendiliğinden iyileşir.

Ev veya aile hastalığı olarak da bilinir. Çünkü çok bulaşıcıdır, Kapalı ortamlarda hızla yayılır. Tokalaşma, etken bulunan yatak, yorgan, çamaşır, giysi, kişisel kullanma araçları en önemli bulaşma yollarıdır. Cinsel yolla da bulaşabilir fakat buradaki asıl bulaşma yolu yakın temastır. Ancak hemen bulaşmaz, bulaşması için bir süre temas etmek şarttır. Bu yüzden hastalarla çok kısa süre temas eden sağlık personelinin klasik uyuz hastalığı yönünden taşıdıkları bir risk yoktur.

Hastalığın bulaşmasında deri üzerinde bulunan erkekler ile genç ve yeni fertilize olmuş dişiler önem taşır. Olgun dişiler ise deri içinde bulunduklarından bulaşma açısından önemli değillerdir.

Uyuzun en önemli belirtisi kaşıntıdır. Özellikle gece kaşıntı artar. Gündüzleri dayanılabilir olan kaşıntı, gece hastayı uyandıracak kadar şiddetlenir. Kaşıntı genelde uyuzun meydana getirdiği bölgede yerel olarak görülür. Fakat alerjik olaylarda tüm vücutta genel bir kaşıntı, özellikle penis, skrotum ve kasık bölgesinde görülmektedir.

Deri üzerinde dikkatli muayenede etkenin açmış olduğu tüneller görülebilir. İlerledikçe deride döküntüler, kesecikler ve daha ileri deri lezyonları meydana gelir.

Erginlerde sırtın üst tarafı, boyun, kafa, yüz, avuç içi ve ayak tabanı dışında kalan tün vücutta lezyonlar görülebilir. Bebeklerdeki uyuz hastalığında bu bölgelerde de lezyonlar meydana gelebilir.

Kaşıntıya bağlı döküntüler tipik olarak her iki tarafta simetrik olarak görülmektedir. Döküntüler özellikle karın ve göğüs bölgesinin arasında, bacaklarının içinde, ayak ve bileklerinde ve ön kol bölgesinde görülmektedir.

Klasik uyuz hastalığının yanı sıra, Scabies crustosa (Scabies norvegica, Norveç uyuzu) denen bir uyuz formu vardır. Bu özel form, bağışıklık sisteminin zayıf olduğu kişilerde ortaya çıkar. İmmunolojik, nörolojik bozuklukları olanlarda, organ nakli yapanlarda; AIDS, edinilmiş yetersiz bağışıklık sistemi sendromu (acquired immuno deficiency syndrome) gibi bağışıklık sistemini baskılayan hastalığı olanlarda görülür. Bu hastalık deride aşırı kalınlaşma (hiperkeratoz) ile kendini gösterir. Baş dâhil vücudun hemen tamamı kabuklarla kaplanır. Kaşıntı olmadığından etkenler hiç zarar görmez ve hızla tüm vücuda yayılır ve aşırı bir bulaştırma kapasitesine ulaşır. Toplu yerlerde görülen uyuz salgınlarında ortamda mutlaka Norveç uyuzuna yakalanmış hasta olabileceği düşünülmelidir.

Uyuz sebebiyle piyoderma (derinin irinli iltihabı) impetigo, follikülit gibi ikincil hastalıklarda ortaya çıkabilmektedir.