YILANLARLA MÜCADELE/İLAÇLAMA YÖNTEMLERİ

Yılanlar doğanın parçasıdırlar. Bu güne kadar bu canlılar sürekli insanlar tarafından tehdit olarak görülmüş ve yok edilmişlerdir. Bazı mücadele yöntemleri onları öldürmeye yönelik iken bazıları da Uzak tutmaya yöneliktir. Yılanlarla mücadelede çok farklı teknikler vardır.

Öncelikle yılanlar kendileri çukur ve delik kazamazlar. Fare, köstebek gibi hayvanların kazmış oldukları çukurları kullanırlar. Etrafta yılan fazla ise mutlaka doğada fare veya kurbağa gibi doğal avları da fazladır. Bunlarla mücadele etmek yılan kontrolünü sağlayacaktır.

Yılanlarla Biyolojik Mücadele

Sera yada bahçenizin etrafına nohut dikmeniz yılanları uzak tutmada etkilidir. Tuzlu olan yaprkları yılanı yakacak ve uzak tutacaktır. Yine çok bilinen ancak çok fazla etkili olamayan bir diğer yöntem sarmısak ekimidir. Bir başka ve çok etkili yöntem bahçeye kirpi salmaktır.

Yılanlarla Kimyasal Mücadele / İlaçlama

Yılanlar keskin kokulu maddeleri sevmezler. Bu nedenle yılan ilaçlamasında keskin kokulu kimyasallar kullanılır.

YILAN ISIRIĞI ve ZEHİRİ

Yılan Isırığı

Yılan ısırığı veya yılan sokması, yılanın dişleri ile sebep olduğu yaralanmadır. Yılanlar çoğu zaman avlarını ısırırlar, ancak sık görülmese de, genellikle savunma amaçlı olarak insanları da ısırdıkları olur. Çoğu yılan zehirsizdir ve avlarını genellikle zehir kullanmadan boğarak öldürürler. Isırıklar için önerilen ilkyardım yöntemleri yılanın yaşadığı bölgeye göre değişir. Bazı türlerin ısırığında etkili olan bir tedavi başka bir türün ısırığında etkisiz kalabilir. Yılanların fiziksel görünüşleri farklı olabileceği için, genellikle bir türü tanımlamanın pratik bir yolu yoktur ve böyle durumlarda profesyonel tıbbi yardım aranmalıdır.

Isırığın sonucu; yılanın türü ve yaşı, ısırığın vücuttaki yeri ve derinliği, enjekte olan zehir miktarı, ısırılanın yaşı, sağlığı ve büyüklüğü gibi birçok etmene bağlı olarak değişir. Bütün ısırıklarda, ısırılanın yaşadığı panikten kaynaklanan ve psikolojik olan dehşet ve taşikardi gibi semptomlar belirir. Zehirli olmayan yılanların ısırıkları da sıklıkla dişin sebep olduğu yırtılma veya sonuçta oluşan enfeksiyon yüzünden hasar verebilir. Bir ısırık ayrıca potansiyel olarak ölümcül olan anaflaktik reaksiyonu tetikleyebilir. Isırıklar için ilk yardım önerileri yılanın yaşadığı bölgeye bağlıdır, bazı türlerin ısırıklarında etkili olan tedaviler diğer türlerin ısırıklarında etkisiz olabilir.

Zehirleme tamamen istençli bir şekilde yapılır. Bu yüzden, bütün zehirli yılanlar kurbanlarına zehir enjekte etmeden onları ısırabilme yetisine sahiptir. Yılanlar sıklıkla, kendileri için çok büyük, yenilemeyecek yaratıklara karşı zehirlerini ziyan etmekten ziyade "kuru ısırıkla" yetinirler. Bununla birlikte çıngıraklı yılanlar gibi bazı yılan cinsleri savunma amaçlı ısırıkları saldırı amaçlı ısırıklarıyla karşılaştırıldığında çok daha fazla miktarda zehir ihtiva eder. Kuru ısırık deride delinmeye yol açan ancak bölgesel, sistemik etkilere ya da pıhtılaşma bozukluğuna sebep olmayan ısırığa denir.

Yılan Zehiri

Yılan zehiri (ya da yılan venomu) belli yılan türlerinin modifiye olmuş tükürük bezlerinde ürettiği salyadır. Zootoksin salgılayan salgı bezi, diğer omurgalılarda bulunan parotis bezinin değişikliğe uğramış halidir ve genellikle başın her iki yanında, gözlerin arkasında ve aşağısında yer alır. Bu venomun, kılcal borular yoluyla oluklu veya borumsu dişlerden dışarı çıkıncaya kadar saklandığı alveolu sağlar. Yılan zehiri birçok farklı enzim ve protein içerir. Bu proteinlerden çoğu insanlar için zararsızdır ancak bazıları toksindir.

Yılan zehiri öncelikli olarak avı öldürmeye ve sindirime, ayrıca avcılara karşı yılanın kendisini korumasına yardım eder. Her yıl dünya çapında çok sayıda insan zehirli yılanların sebep olduğu zehirlenmeler sebebiyle hayatını kaybetmektedir.

Yılanlar hayvanlar alemindeki en kompleks zehire sahip hayvanlardır. Zehirin içeriği türden türe değişiklik gösterir. Tek türe ait zehirin bileşenleri de yılanın yaşına, mevsime ve sıcaklığa göre değişebilir. Kuru zehirin %90'ından fazlası proteinlerden oluşur. Bunlar çoğunlukla farklı enzimler, enzimatik olmayan polipeptidler, toksinler ve toksik olmayan Nerve Growth Factor (NGF) gibi proteinlerdir. Engerek zehiri %80-90 oranında enzim barındırırken elapid zehirinde bu oran sadece %25-70 civarındadır. Zehirde yer alan bazı bileşenlerin fonksiyonu gizemini korumaktadır.